Bilişim teknolojilerinin gündelik yaşamın tüm alanlarını kuşatması, yalnızca teknik ve ekonomik boyutlarla değil, aynı zamanda felsefi boyutlarla da ele alınması gereken yeni bir alanın doğmasına neden olmuştur. Bu alan, bilişim felsefesi olarak adlandırılmaktadır (Floridi, 2004). Bilişim felsefesi; bilgi, bilgi işleme, algoritmik yapılar, yapay zekâ, dijital etik ve insan–makine ilişkileri gibi konuları ontolojik, epistemolojik ve etik perspektiflerle ele alan disiplinlerarası bir felsefi araştırma sahasıdır (Brey, 2010).
Bilişim felsefesi, en basit anlamıyla bilişim sistemlerinin ve süreçlerinin arkasındaki kavramları, anlamları ve değerleri sorgulayan bir felsefe dalıdır. Luciano Floridi’nin öncülüğünde gelişen bu alan, şu temel sorulara yanıt arar:
Bilgi nedir ve dijital ortamda nasıl var olur?
Algoritmaların karar verme süreçleri etik olarak nasıl temellendirilebilir?
Sanal gerçeklikte varlık ve kimlik nasıl tanımlanır?
İnsan zihni ile yapay zekâ arasındaki sınır nerededir? (Floridi, 2010).
Ontolojik açıdan bilişim felsefesi, varlığın dijitalleşmesi ve “bilginin varlık biçimi” üzerinde durur. Epistemolojik olarak, algoritmik bilgi üretimi ve doğrulama süreçlerinin felsefesini yapar. Etik boyutta ise, veri mahremiyeti, gözetim kapitalizmi, yapay zekâ sorumluluğu ve dijital haklar gibi meseleleri inceler (Capurro, 2008).
Bilişim felsefesi, klasik felsefenin soyut kavramlarını güncel teknolojik gelişmelerle ilişkilendirir. Bu yönüyle hem bilgisayar mühendisliği hem de etik, hukuk, sosyoloji gibi alanlarla etkileşim içindedir (Floridi & Sanders, 2004). Örneğin, makine öğrenmesinin özerklik sınırları yalnızca teknik değil, aynı zamanda felsefi bir meseledir; çünkü özerklik, özgür irade ve sorumluluk gibi kavramlarla doğrudan bağlantılıdır (Moor, 2006).
Sonuç olarak, bilişim felsefesi modern çağın bilgi temelli dönüşümünü anlamak ve yönlendirmek için geliştirilmiş kapsamlı bir düşünce alanıdır. Teknolojinin yalnızca bir araç değil, aynı zamanda insanlık durumunu yeniden tanımlayan bir ontolojik ve etik yapı olduğu fikrini merkeze alır. Bu nedenle bilişim felsefesi, sadece teorik bir çerçeve değil; aynı zamanda dijital çağda nasıl yaşayacağımızı, nasıl değer üreteceğimizi ve hangi sorumlulukları üstleneceğimizi belirleyen normatif bir rehberdir.
Brey, P. (2010). Philosophy of technology after the empirical turn. Techné: Research in Philosophy and Technology, 14(1), 36–48. https://doi.org/10.5840/techne20101416
Capurro, R. (2008). Information ethics for and from Africa. Journal of the American Society for Information Science and Technology, 59(7), 1162–1170. https://doi.org/10.1002/asi.20849
Floridi, L. (2004). Open problems in the philosophy of information. Metaphilosophy, 35(4), 554–582. https://doi.org/10.1111/j.1467-9973.2004.00338.x
Floridi, L. (2010). The philosophy of information. Oxford University Press.
Floridi, L., & Sanders, J. W. (2004). On the morality of artificial agents. Minds and Machines, 14(3), 349–379. https://doi.org/10.1023/B:MIND.0000035461.63578.9d
Moor, J. H. (2006). The nature, importance, and difficulty of machine ethics. IEEE Intelligent Systems, 21(4), 18–21. https://doi.org/10.1109/MIS.2006.83