Makale


Göçün Sosyo-Ekonomik ve Sosyo-Kültürel Etkileri

Dünya Genelindeki Göçün Nedenleri ve Sonuçları
Dünyada göçün sosyo-kültürel nedenleri ile beraber işsizlik, gelir dağılımındaki eşitsizlik ve
tarım-hayvancılık politikalarındaki yetersizlikler yer alıyor. Sosyo-kültürel nedenler ise
eğitim, sağlık ve sosyal hizmetlere erişim konularını kapsıyor. Bu sorunların yanı sıra,
savaşlar, küresel iklim ve ekonomik krizler de göçlerin en önemli sebepleri arasında
bulunuyor.
Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre, 2024 yılında 8 bin 938 göçmen, iltica veya göç
sırasında hayatını kaybetti. Uluslararası Göç Örgütü'nün (IOM) 2014'ten bu yana kayıt altına
aldığı bu sayı, bugüne kadarki en yüksek rakam oldu. Ölümlerin en çok yaşandığı kıtalar
sırasıyla Asya (2 bin 778), Afrika (2 bin 242) ve Avrupa (233) olarak kayıtlara geçti.
Akdeniz'de ise 2 bin 452 göçmen yaşamını yitirdi.
Günümüzde küreselleşmenin etkisiyle gençler, farklı hayatlara özenerek ve kolay para
kazanma arayışıyla köklerinden ve kültürlerinden koparak farklı şehirlere veya ülkelere gitme
eğilimi gösteriyor.
Son yıllarda dünya ekonomisinin kötüye gidişinde, ülkelerin kalkınmasını sağlayacak meslek
dallarındaki yetersiz politikalar da etkili oldu. Bunun yanı sıra salgın krizleri, küresel
ısınmanın yol açtığı olumsuz doğa olayları ve mevsimsel değişimler de bu durumu daha
karmaşık hâle getirdi.
Eğitim, göçün başlı başına büyük bir nedeni. İnsanlar, daha iyi bir yaşam umuduyla
çocuklarını daha iyi okullarda okutmak için göç ediyor. Bu durum, eğitim seviyelerini
yükseltse de işsizlik gibi yeni sorunlara yol açıyor. Örneğin, ülkemizde son on beş yılda
üniversite mezunlarının oranı %8'den %24,6'ya yükseldi ve çalışan her üç kişiden biri
üniversite mezunu oldu. Ancak bu durum, üniversite mezunu gençlerin köyde çiftçilik veya
sanayide çıraklık gibi işleri ayıp; görmesi ve bu nedenle işsiz kalmayı tercih etmesi gibi
sorunları beraberinde getirdi.

Tersine Göç ve Çözüm Önerileri
Yaşanabilir bir hayat hayaliyle başlayan göç, tarım, hayvancılık ve sanayideki olumsuz
etkilerini artırırken, istihdam ve işsizlik arasındaki farklılık da dikkat çekiyor. Hızlı nüfus
artışı, yüksek şehirleşme, gelir dağılımı eşitsizliği, enflasyon ve yatırımlardaki yetersizlikler,
çözümü zor sorunlar hâline geldi. Ekonomik krizlerin derinleşmesiyle büyük şehirlere göç
edenler büyük sorunlarla karşı karşıya kalıyor. İşsiz kalan ailelerdeki çocuklar madde
bağımlılığına, genç kızlar ise olumsuz durumlara sürüklenebiliyor. Bu zorlu süreç, insanları
geldikleri yerlere, köylerine geri dönmeye zorluyor.
Bu duruma sadece ülkemizden bir örnek verecek olursak örneğin ; TÜİK verilerine göre, son
beş yılda 462 bin kişi daha iyi konut ve yaşam koşulları arayışıyla İstanbul'u terk etti. Hayat
pahalılığı, konut krizi, eğitim ve trafik gibi sorunlar, insanların büyük şehirlerden daha küçük yerleşim yerlerine tersine göç etmesine neden oluyor. Bu sorunlar günümüzde dünyanın
birçok ülkesinde benzer şekilde yaşanıyor.
Ülke politikaları, bu tersine göçü tarım ve hayvancılık alanlarında bir fırsata dönüştürebilir.
Kırsal bölgelerde, eğitim müfredatlarına mesleki alanları güçlendirecek sistemler entegre
edilerek ve kamuya ait tarım-hayvancılık ürünleri fabrikaları kurularak bölgesel ve ulusal
ekonomiler desteklenebilir. Bu tür somut adımlar, işsizlik sorununa büyük bir çözüm umudu
olabilir.



Numan Sütpak



Okunma Sayısı: 15

216.73.216.183

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Whatsapp  Destek
Whatsapp Destek