“Dijital Mavi Vatan” kavramı; Türkiye'nin siber egemenlik haklarını, dijital güvenliğini ve milli teknoloji hamlesini deniz yetki alanları ile benzer stratejik bir anlayışta ele alan yeni nesil bir jeopolitik vizyondur.
Bugün Akdeniz'de, Karadeniz'de ve Ege'de nasıl ki “Mavi Vatan” diye adlandırdığımız deniz yetki alanlarımızı kararlılıkla koruyorsak; dijital evrende de benzer bir duruş sergilememiz zaruridir. Çünkü 21. yüzyılın yeni savaş alanı artık sadece denizler, karalar ve gökler değil; veri okyanusları, siber uzay ve dijital ağlardır.
“Dijital Mavi Vatan” kavramı, Türkiye’nin dijital dünyadaki varlığını, bağımsızlığını ve güvenliğini merkeze alan stratejik bir bakış açısıdır. Bu anlayış, tıpkı Doğu Akdeniz'de enerji kaynaklarına sahip çıkmak kadar hayati, siber egemenliğimizi sağlamak kadar millîdir.
Bugün dijital platformlarda kimliklerimiz çalınıyor, kurumlarımız hedef alınıyor, seçim süreçleri manipüle ediliyor ve toplum mühendisliği operasyonları artık ekranlarımızdan yürütülüyor. Her siber saldırı, bir mayınlı denize girmektir. Her veri ihlali, bir karasuyumuza yapılan tacizdir.
Türkiye; yerli yazılım, milli işlemci, ulusal bulut sistemi, kriptografi altyapısı gibi alanlarda hızla ilerlemeli, “dijital savunma sanayii”ni oluşturarak sadece siber saldırılara karşı değil, dijital sömürgeciliğe karşı da mücadele etmelidir.
“Dijital Mavi Vatan” aynı zamanda kültürel egemenliğimizin dijitaldeki teminatıdır. YouTube’da, Netflix’te, sosyal medyada ve arama motorlarında dayatılan kültürel kodlara karşı Anadolu’nun dijital sesi, dijital hikmeti, dijital etiği ve dijital töreyi savunulmalıdır. Algı operasyonlarına karşı dijital bilgi cephesi kurulmalıdır.
Milli güvenlik, artık bir sınır karakolundan ibaret değildir. Siber güvenlik de bir teknoloji meselesi değil, bir bağımsızlık ve bekamız meselesidir. Bu nedenle Dijital Mavi Vatan doktrini; Millî İstihbarat, Millî Eğitim, Savunma Sanayi, Ulaştırma ve İçişleri Bakanlığı koordinasyonunda, kamu-özel sektör-üniversite iş birliği ile hayata geçirilmelidir.
Tarih bizi çağırıyor: 1071’de Malazgirt’te, 1453’te İstanbul’da, 1920’de Anadolu’da nasıl bir istiklal yürüyüşü varsa; 2025’te de dijital dünyada bu yürüyüş devam etmelidir.
Ve unutmayalım:
"Denizlerde Mavi Vatan’ı korumak ne kadar kutsalsa, siber dünyada Dijital Mavi Vatan’ı savunmak da o kadar millî bir görevdir."
Turgay Yazıcı
English
German
Russian
Arabic